Satırlar arasında buluyorum seni. Okuduğum kitaplar seni anlatıyor, en ünlü yazarlar bile senden bahsediyor. Cilt cilt anlatıyorlar seni. Bir dükkan dolusu kitap var senin hakkında. Okuyorum, sayfalar arasında kayboluyorum ve seni buluyorum.
Notalar arasında buluyorum seni. Sana dair yapılmış albümler, martı kanadına yazılmış sözler ve senin sesinden söylenen şarkılar var. 1888 yılında yazılmış, seni anlatan bir senfoni dinliyorum. Dinliyorum. Dinliyorum… ve artık şarkı dinlemek değil şarkı söylemek istiyorum.
İnsanlar arasında buluyorum seni. Milyonlar meydanlara senin için toplanıyor sanki. Parklar sen geç diye yapılmış sanki. Sadece bu şehirde değil. Seni hiç tanımayan şehirlerde de buluyorum seni. Çengelköy de kahvaltı yaparken yan masada oturuyorsun. Martılara simit atıyorsun. Sonra başka bir gün Kordonda çıkıyorsun karşıma. Seni cebimde taşıyorum sanki, nereye gitsem oradasın. Ne şehirler önemli, ne ülkeler. Hiç görmediğim bir ülkede bile bulabiliyordum seni. Aramıyorum çoğu zaman ama buluyorum.
Ve sınırlar arasında buluyorum seni. İlk bulduğum yerde defalarca buluyorum. Kaybediyorum, buluyorum. Bulduğumu sanıyorum. Sonra gene kaybediyorum. Dolaşıyorum satırlar arasında, notaları takip ediyorum, şarkılar dinliyorum, insanlara soruyorum seni. Ve gene sınırlar arasında buluyorum seni. Sen hiç bilmesen de ben seni sınırlar arasında sevDİm. Sınırlarım arasında sevDİm. Kitaplarda sevDİm. Şarkılarda sevDİm. Şehirlerde sevDİm. İnsanlarda sevDİm. Di’ li geçmiş zamanlarda sevDİm. Sen bilmedin, ben seni sevDİm.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder