ben sana mecburum bilemezsin
adını mıh gibi aklımda tutuyorum
büyüdükçe büyüyor gözlerin
ben sana mecburum bilemezsin
içimi seninle ısıtıyorum.
Atilla İlhan
Eğer ; O'nu hatırladıkta başı göğe ermişçesine
ya da asansör boşluğuna düşmüşçesine ürperiyorsa yüreğiniz...
ömrü saatlere sıkışmış bir kelebek telaşıyla
O hüzünden bu neşeye konup kalkıyorsanız gün boyu nedensiz...
ve her konduğunuzda diğerini iple çekiyorsanız bu hislerin...
O'nunlayken pervaneleşen yelkovanlar,
O'nsuz mıhlanıp kalıyorsa yerine, bir akrep kadar hain...
...
eliniz telefonda yaşıyor,
işaret parmağınızla ha bire O'nu tuşluyor,
dara düştüğünüzde kapıyı çalanın O olduğunu adınız gibi biliyorsanız...
mütemadi bir sarhoşluk halinde,
her çalan telefona O diye atlıyor,
vitrindeki her giysiyi O'na yakıştırıyor,
konuşan birini dinlerken "keşke O anlatsa" diye iç geçiriyorsanız...
...
...o halde bugün sizin gününüz!..
"Çok yaşa"yın ve de "siz de görün"üz.
Can Dündar
Eh ben ne diyim artık. Ekleyecek bir şeyim yok, aynen katılıyorum.
Söz artık sevdalıda...
Bora Baysal
16 Kasım 2007 Cuma
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder